İstanbul’un kalbi: İstanbul Boğazı
İstanbul Boğazı’nın kendine özgü bir yapısı var. Tarih boyunca hem Avrupa yakası hem de Anadolu yakası medeniyetlerin beşiği olmuş. Yalılar, saraylar, camiler, kiliseler, hamamlar, pazarlar… Binlerce yıl boyunca iç içe yaşamış kadim medeniyetlerin kültürleri harmanlanarak bugüne kadar ulaşıyor. Bunu İstanbul’da en iyi gördüğümüz yer elbette İstanbul Boğazı.
İstanbul’un kalbi: İstanbul Boğazı yazımızda İstanbul Boğazı’nın tarihi ve kültürel anlamında kapladığı geniş yerden bahsetmek istedik. Boğaziçi, yani nam-ı diğer Bosphorus’un etimolojisinden başladık. Sonrasında İstanbul’u merkezi olarak seçen medeniyetleri ve bunların bugün görebileceğimiz izlerini anlattık. Biraz İstanbul mutfağıyla biraz sokaklarındaki kedilerle devam ettik. Tabii İstanbul Boğazı’nı en iyi vapurdan görebileceğimizi bildiğimiz için boğazın vapurlarını da atlamadık.
24 saatlik İstanbul Boğazı rotaları: Avrupa Yakası
İstanbul Boğazı’nı daha yakından tanımaya ne dersiniz?
24 saatlik İstanbul boğaz turu rotaları: Avrupa Yakası yazımızda sizler için harika bir boğaz turu rotası çıkardık. İstanbul’un en canlı yerlerinden biri olan Sirkeci’den başlayan rotamızda tarihi mekanlara şöyle bir bakıp son yılların yükselen yıldızı Karaköy’e geçiyoruz. Galata Kulesi’nden Tarihi Yarımada’nın büyüsüne kapıldıktan sonra Beşiktaş’a doğru yol alıyoruz. Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı, Deniz Müzesi derken İstanbul’un en iyi dönercilerinden biri olan Tarihi Karadeniz Döner’e uğrayıp bu eşsiz lezzetin tadına bakıyoruz. İstanbul Boğazı’ndaki bir sonraki durağımız Ortaköy’de yalılara ve tarihi yapılara odaklanırken Ortaköy Camii’nin yanında boğaz manzaralı bir fotoğraf çekmeyi unutmuyoruz.
İstanbul Boğazı turumuzda, sırada Arnavutköy var. Yalıları ve köşkleriyle meşhur bu durağımızda aynı zamanda tarihi inanç merkezlerine göz atıyoruz. Bebek’te önce Ayşe Sultan Korusu’nda oksijene doyup sonrasında muhteşem yalılara ve tarihi sokaklara bakıyoruz. Tabii Baylan Pastanesi’nde meşhur kup griye yemek için bir mola da veriyoruz burada. Emirgan’da önce Japon Bahçesi’ni, sonra Emirgan Korusu’nu geziyoruz. Mahallenin kahvesinde İstanbul Boğazı’nı izleyerek bir çay içtikten sonra İstinye’ye ve Yeniköy’e gidiyoruz. Gece Sarıyer’de kalıp sabah sakinliğiyle insanı huzurla dolduran Garipçe Köyü’nde kahvaltıyla rotamızı bitiriyoruz.
24 saatlik İstanbul Boğazı rotaları: Anadolu Yakası
Bu yazımızda Anadolu Yakası’nın sakinliğini muhteşem bir İstanbul Boğazı rotasıyla birleştiriyoruz. Manzaralar, lezzetler, tarih ve eğlenceyle dolu bir boğaz turu bu.
24 saatlik İstanbul Boğazı rotaları: Anadolu Yakası yazımızda detaylıca anlattığımız boğaz turu rotamıza Kadıköy’den başlıyoruz. Yeldeğirmeni’ndeki sokak sanatlarını inceledikten sonra Moda’ya doğru ilerleyip nefis kahvecilerde güne başlıyor, kedi seviyoruz. Sonra ikinci durağımız Üsküdar’a doğru Haydarpaşa Garı’nın bulunduğu Tıbbiye Caddesi üzerinden gidiyoruz. Bu cadde çok güzel. Üsküdar’da Kız Kulesi manzarasında bir çay içip iç geçirdikten sonra Kuzguncuk’a gidiyoruz. Yolda Fethipaşa Korusu’na uğrayıp sonra Kuzguncuk’a geçiyoruz. İstanbul Boğazı’nın bu muhteşem semtinde rengârenk cumbalı tarihi binaların arasında gezinirken fotoğraf çekmeyi unutmuyor, sokakları karış karış geziyoruz.
Sırada Beylerbeyi var. Elbette Beylerbeyi demek Beyberbeyi Sarayı demek. Aynı zamanda burada muhteşem yalılar bulunuyor. Sahildeki balıkçılar da meşhurdur. Eğer acıkmaya başladıysak burada balık yiyebiliriz. İstanbul Boğazı’ndaki sonraki durağımız ise Çengelköy. 90’ların ünlü dizisi Süper Baba ile ünlü Tarihi Çınaraltı Çay Bahçesi’ne gidiyoruz elbette. Denizin kıyısındaki bu muhteşem manzaralı çaycı, çocukluğunda Süper Baba’yı izlemiş olanlar için bambaşka anlamlar taşıyor. Sahilden biraz ayrılıp Havuzbaşı Sokak’a gidiyoruz. Tarihi evlerden oluşan bu sokak, İstanbul’un en güzel sokaklarından biri. Tarihi kilise ve yalıları da gördükten sonra Kandilli’ye geçiyoruz.
Görkemli mimarisiyle Kuleli Askeri Lisesi, İstanbul Boğazı ve Kandilli’nin simgelerinden biri. Vaniköy de yalılarıyla meşhur. Ama en önemlisi Sevda Tepesi’nin muhteşem İstanbul Boğazı manzarası. Fotoğraf makinelerimiz hazır! Buradan sonra her yanı ağaçlarla kaplı Anadolu Hisarı’na ve sonra Beykoz’a gidiyoruz. Geceyi Beykoz’da geçirdikten sonra sabah kahvaltı için Anadolu Kavağı’na doğru yola çıkıyor, bu şirin kasabada bulunan tarihi Yoros Kalesi’nde büyüleyici bir İstanbul Boğazı manzarasıyla rotamızı tamamlıyoruz!
İstanbul Boğazı’nın fotoğraf çekmeye doyamayacağınız Instagram durakları
İstanbul Boğazı tarihi, lezzetleri, yalıları kadar manzarasıyla da dünyanın en özel yerlerinden biri. Seyir Defteri’mizin bu yazısında sizler için İstanbul Boğazı’nın en güzel fotoğraflarını çekebileceğiniz Instagram duraklarını listeledik.
İstanbul Boğazı, Rumeli ve İnciburnu Feneri arasında kalan 30 kilometrelik bölge olsa da bu doğal güzelliği İstanbul’un pek çok yerinden görebiliyorsunuz. Biz de bu yazımızda İstanbul Boğazı’nın en güzel göründüğü yerleri listeledik.
Listemizde 6 Avrupa Yakası, 9 Anadolu Yakası durağı var. Kolayca ulaşabileceğiniz bu duraklarda İstanbul Boğazı’nın tüm görkemini fotoğraflayabilirsiniz.
İstanbul Boğazı’nın incisi yalılar ve hikayeleri
İstanbul Boğazı’ndaki tarihi yapılar denilince akla gelen ilk şeylerden biri muhakkak ki boğazın incisi yalılar. Farklı mimari ve üslûpları muhteşem bir şekilde bugüne kadar taşıyan bu yalılar genellikle sırtını koruya dayamış boğazın en güzel yerlerinde bulunan yapılar. Peki, “İstanbul Boğazı’nda kaç yalı var?” diye hiç düşündünüz mü? Bugün İstanbul Boğazı’nda yaklaşık 360 tane yalı bulunuyor. Aslını koruyabilenlerin sayısı ise 150 civarı.
İstanbul Boğazı’nda, dünyanın en pahalı konutları arasında bulunan bazı yalılarla beraber çok ilginç hikayeleri olan yalıları da listemize aldık. Anadolu ve Avrupa Yakası’ndan 13’er tane yalıyı listemize aldık. Bunların bazıları mimari anlamda çok büyük öneme sahip. Bazılarıysa tarihi anlamda çok kıymetli. Bir de hikayesi çok ilginç olan yalılar var. Sizler için İstanbul Boğazı’ndaki yalılara dair nefis bir liste yaptık.
Boğazın iki yakasında asırlık mücadele: Fenerbahçe – Beşiktaş
Türkiye bir futbol ülkesi. Tıpkı Brezilya ya da İtalya’da olduğu gibi insanlar futbolla yatıp futbolla kalkıyor. Yolda takım forması giymiş, atkı takmış insanlarla karşılaşıyorsunuz. Futbol gazeteleri en fazla satan gazeteler arasına giriyor. Maç günleri dünya duruyor adeta.
Bir de semtlerle özdeşleşen takımlar var tabii. Bunun merkezi elbette İstanbul. Zaten futbol Türkiye’de İstanbul merkezli kulüpler tarafından gelişti, yayıldı. Bu semtlerle özdeşleşen takımlardan Beşiktaş ve Fenerbahçe İstanbul Boğazı’nın iki yakasını mesken edinmiş, milyonlarca taraftarı olan asırlık kulüpler.
İstanbul Boğazı’nı anlatırken Beşiktaş ve Kadıköy’ü yuvası olarak seçen asırlık futbol kulüplerinden bahsetmemek olmaz dedik. Kulüpler ve mekanlar arasındaki bu inanılmaz bağlılığı sizlere biraz anlatmak istedik!
Deniz havasını içinize çekin: Tekne ile boğaz turu
İstanbul Boğazı’nı ve oradaki semtleri elbette kara yoluyla gezebilirsiniz. Fakat şunu özellikle belirtelim ki deniz kokusunu ciğerlerinize çekmeden boğazın tadı tam anlamıyla çıkmıyor!
Havada asılı kalan martılar eşliğinde İstanbul Boğazı’nda tekne turu yaparak keşfetmek istediğinizde ise karşınıza üç seçenek çıkıyor. Tarihi Yarımada üzerinden İstanbul Boğazı’nda tekne turu yapmak için Eminönü’nden Şehir Hatları Vapurlarını kullanabilir; vapurda sıcacık çayınızı, simidinizi alıp kısa ya da uzun boğaz turu yapabilirsiniz. Farklı bir seçenek olarak ise tarihi Mısır Çarşısı’na çok yakın bir yerde Turyol’un iskelesi var. Dilerseniz bilet aldıktan sonra buradan tekneye binerek boğazın kıyılarını dolaşabilirsiniz. Ayrıca aklınızda olsun, Turyol Üsküdar’a uğrayıp Anadolu Yakası’daki yolcuları da alıyor.
Beyoğlu tarafından gelip İstanbul Boğaz’ını tekne ile gezmek için ise en uygun alternatif Kabataş. Hatta Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret ettikten sonra bir de boğaz havası alayım derseniz Kabataş’taki Dentur iskelesi, hemen orada sizi bekliyor!
İstanbul Boğazı’nın hangi yakasısın?
